Biz Kimiz

Ekibimizin geçmişi, değerlerimiz ve misyonumuz hakkında bilgi edinin.

Biz Kimiz?

Misyonumuz

Compost-ist, sanat aracılığıyla dönüşüme, işbirliğine ve sürdürülebilirliğe dayalı kolektif bir düşünce ve üretim alanı kurmayı amaçlar.

Compost-ist olarak misyonumuz; sanat yoluyla dönüşüm odaklı, sürdürülebilir ve kolektif bir düşünme ve üretme zemini kurmaktır.

Sanatı yalnızca estetik bir ifade biçimi olarak değil, toplumsal, ekolojik ve düşünsel yapılarla ilişki kuran bir müdahale aracı olarak konumlandırıyoruz. Yeni üretimler yerine, eldeki malzeme, bilgi ve deneyimi dönüştürmenin imkânlarını araştırıyor, artık olanı, unutulanı ve yıkıntıyı üretimin merkezine alıyoruz.

Félix Guattari’nin Üç Ekoloji yaklaşımı ile Donna Haraway’in compost-ist fikrinden yola çıkarak, doğa, toplum ve zihin arasında kurulan ilişkileri sanat aracılığıyla görünür kılmayı amaçlıyoruz.

Birlikte yaşama, birlikte düşünme ve birlikte üretme pratiklerini kolektif bir zemin üzerinden geliştirirken, hiyerarşik olmayan, yatay ilişkilere dayalı yapılar kurmaya çalışıyoruz.

Amacımız, krizlerle yüzleşen, dönüşüme açık ve geleceği speküle eden bir sanat pratiğini hep birlikte mümkün kılmaktır.

Vizyonumuz

Compost-ist, sanatın toplumsal ve ekolojik dönüşümler karşısında pasif değil, aktif bir rol üstlenebileceğine inanır. Geleceği şekillendiren değil, birlikte, eldekiyle, dayanışmayla yeniden düşünen bir üretim biçimi hedefler.

Kentsel yıkım, iklim krizi, toplumsal çöküş gibi yapısal sorunlarla yüzleşirken, sanatın bu alanlara düşünsel katkı sunabileceği çoğulcu ve kolektif bir zemini sürekli olarak inşa etmeyi amaçlıyoruz.
Uzun vadede Compost-ist, dönüşüm odaklı sanat pratikleriyle yerel ve uluslararası düzeyde etkileşim kuran, kalıcı değil, yaşayan ve dönüşen bir yapı olarak var olmayı hedefler.

Gönül Nuhoğlu

1961 yılında doğan Gönül Nuhoğlu, çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir. Sanat pratiğinde tarih yazımı, siyaset ve sosyoloji gibi alanlarla iş birliği kuran sanatçı, mekânın taşıdığı tarihsel ve toplumsal çatışmalardan beslenir. Üretimlerinde zaman ve mekânın çakıştığı alanları ele alarak insanlık durumuna dair eleştirel bir bakış geliştirir ve izleyiciyi bu gerilimli yapılar üzerine düşünmeye davet eder.

Sanatçının eserleri, MoCa Yinchuan Müzesi Koleksiyonu ve İstanbul Resim ve Heykel Müzesi başta olmak üzere çeşitli müze ve koleksiyonlarda yer almaktadır. 1995 yılında Günümüz Sanatçıları Sergisi’nde yer almış, 1998’de İstanbul’da Aya İrini’de düzenlenen No Way Out, 2002’de Yerebatan Sarnıcı’nda Dust and Shadow, 2009’da Dünyayı tembellik kurtaracak, bir gün işe gitmemekle başlayacak her şey, 2010’da Sofya’da Onlara dokunmazsanız, zararlı değiller, aynı yıl içinde Essen’de Contemporary Art Fair CAR ve Köln’de Adventures of Mr.E, 2018’de Lago Maggiore Light Festival, 2019’da Sofya’da Formatting Absence, 2022’de Venedik’te Beetopia, Chapter I, 2023’te Artistanbul Feshane’de düzenlenen Ortadan Başlamak grup sergisinde yer almış, 2024 yılında ise İstanbul’da Kadının Adı Var ve My Best Of, Varna’da Buna Contemporary Art Forum, Almanya’da Nord Art 2024 Türkiye Pavyonu ve Çanakkale’de Truva Müzesi’nde gerçekleşen 9. Çanakkale Bienali’nde yer almıştır.

1996 yılından bu yana Resim ve Heykel Müzeleri Derneği Başkanı olarak görev yapmaktadır. 1999 yılında kurucuları arasında yer aldığı İstanbul Sanat Vakfı’nda 2002’de Genel Sekreterlik, 2012–2024 yılları arasında ise Başkanlık görevini üstlenmiştir. Ayrıca Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği’nin çalışmalarında aktif olarak yer almıştır.

Yağmur Çalış

1991 yılında Bursa’da doğan Yağmur Çalış, 2005 yılında İstanbul Avni Akyol Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümüne kabul edildi. Dört yıllık eğitiminin ardından 2009 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümüne birincilikle girerek sanat eğitimine devam etti. Ahşap Heykel Ana Sanat Dalı’ndan mezun olan sanatçı, klasik yontu anlayışının sınırlarını aşarak, ailesinden miras kalan küfecilik geleneğini kendi konstrüksiyon diliyle yeniden yorumladı. Heykel pratiğinde malzeme çeşitliliğine önem veren Çalış’ın üretimlerinde ahşap, tel ve kumaşın yanı sıra en çok başvurduğu malzemelerden biri de kâğıttır.

Sanatsal yaklaşımında doğanın savunma mekanizmaları, bedensel kırılganlıklar ve kavramsal zıtlıklar üzerine yoğunlaşır. Üretimlerinde dönüşüm, geçirgenlik ve yapı-bozum gibi süreç odaklı kavramlarla çalışır.

Sanatçı 2015 yılında Gaia Galeri’de On Paper grup sergisinde yer aldı ve aynı yıl Contemporary İstanbul Sanat Fuarı’na katıldı. 2016’da Artist2016 TÜYAP’ta Umulmadık Topraklar, 2017’de Cer Modern’de Taksimsel Duruş ve Artist2017 TÜYAP’ta Ütopya adlı sergilerde bulundu. 2019’da Contemporary İstanbul Sanat Fuarı’nda ve Art Factory bünyesinde Bir Maniniz Yoksa adlı sergide yer aldı. 2020 yılında Viyana’daki Hinterland Galeri’de The Heirs, Münih’te Villa Waldberta’da So Near Yet So Far, Karşı Sanat’ta Suyun Taksimi ve Asla Gözlerini Kaçırma, ayrıca MamutArt Project’te çalışmaları sergilendi. 2021’de BROTHERS1801’de Seçkin Pirim ile ortak Ustalaşma Döngüsü projesinde, One Akaretler’de ve Münih’te Galerie der Künstler ile Karşı Sanat ortaklığındaki The Ummunity sergisinde yer aldı. 2023 yılında Barın Han’da Yarının Hayaletleri, NordArt 2023 Türkiye Pavyonu’nda ve Artistanbul Feshane’de düzenlenen Ortadan Başlamak grup sergilerinde çalışmaları izleyiciyle buluştu.

Yağmur Çalış, üretimlerine Bursa İznik’teki atölyesinde devam etmektedir.

Dilara Altınkepçe Arslan

1993 yılında Bursa’da doğmuştur. Yaşamı ve buna bağlı birey, toplum, kültür, etik ve inanış kavramlarını denge unsuru çerçevesinde sorgulamaktadır. Düşünce pratiğinde “farz edelim ki / what if” önermesi her zaman başlangıç noktası olmuştur. Ham veya hama özdeş tekstil materyalleriyle binlerce yıllık teknikleri yeniden yorumlamaktadır. Dijital üretimlerinde VR ve AR teknikleriyle izleyicinin aşina olduğu dünyalar üzerinden alternatif gerçeklikler kurmaktadır.

2011’de MSGSÜ Halı, Kilim ve Eski Kumaş Desenleri Anasanat Dalı’nda lisans eğitimine başlamıştır. 2015-2016 yıllarında Accademia di Belle Arti di Bologna’da Moda Tasarımı ve Kostüm eğitimi almıştır. 2020’de APPA Tiny Things sürdürülebilirlik hareketini başlatmış ve halen üretimlerini sürdürdüğü Nelumbo Studios’u kurmuştur. 2021’de MSGSÜ Halı, Kilim ve Geleneksel Kumaş Desenleri Programı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. Aynı yıl Gülçin Aksoy önderliğinde MSGSÜ Halı Atölyesi ile Koç Üniversitesi KarmaLab’in ortak projesi “Ortak Mekik”e katılmıştır. 2024’te “Anadolu Kilimlerinde Sembol Olarak Hayvan İmgesinin İncelenmesi” adlı tezini tamamlamış ve Nil Nuhoğlu küratörlüğündeki ilk kişisel sergisi RE-’yi gerçekleştirmiştir. 2025’te Gülçin Aksoy’un “Aklımda Bir Şey Vardı” sergisinde görev almış, aynı yıl 43. Günümüz Sanatçıları Ödülü Sergisi’ne seçilmiştir. Farklı sanat kolektifleriyle üretimlerini sürdürmektedir.

Nadide Üster

1996 yılında Bursa’da doğan Nadide Üster, sanat eğitimine Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde başladı. Burada Resim (ana dal) ve Heykel (yan dal) eğitimi aldı.2022 yılında Erasmus programı kapsamında Academy of Fine Arts, Gdańsk’ta eğitim görerek sanat pratiğini uluslararası bir deneyimle genişletti.Marmara Üniversitesi Heykel Bölümü’nde Yüksek Lisans eğitimine devam eden sanatçı, çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.

Üster’in üretimi, hafıza ve beden arasındaki geçici ilişkiler üzerine yoğunlaşır. Parafin, metal, beton ve taş gibi malzemeler aracılığıyla zaman, kaybolma ve yeniden yazılma süreçlerini araştırır.Sanatçı, geçicilik ile kalıcılık arasındaki eşikte oluşan gerilimleri merkezine alır; bedenin ve nesnelerin bıraktığı izleri mekânsal ilişkiler içinde yeniden düşünür.

Zıt materyallerin karşılaşmalarında ortaya çıkan anlam katmanlarını bir araya getirerek, malzemelerin kendi doğalarına içkin hikâyeleriyle yeni anlatı biçimleri kurar.Üster’in eserleri, 2023’ten bu yana farklı şehirlerde ve kurumlarda düzenlenen çok sayıda grup sergisinde yer almıştır.

Katıldığı seçili sergiler arasında; TEMSA Atık Malzemelerden Heykel Sergisi (Busworld Europe, Brüksel, 2023), Bir Düş’ün İzinde, 16. Teras Sergisi (Elgiz Müzesi, İstanbul, 2024) ve Müşterekler (Metrohan, İstanbul, 2025) öne çıkar.

Esen Gökçe

2000 yılında İstanbul’da doğan Esen Gökçe, 2018 yılında Tekirdağ Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümünden mezun oldu. Aynı yıl Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Bileşik Sanatlar Bölümünü kazandı ve dört yıllık eğitiminin ardından bölüm üçüncüsü olarak mezun oldu.

Sanatsal üretiminde gerçekliğin algısal katmanları ve zihnin bu katmanlarla kurduğu ilişkiler üzerine yoğunlaşır. Sembolizm ve realizm gibi yönelimlerden beslenen çalışmaları, bilinç ile bilinçdışı arasındaki geçiş anlarını görünür kılmayı hedefler. Eserlerinde sıkça yer verdiği cinsiyetsiz, soyut ya da dönüştürülmüş persona’lar, izleyiciyi sabit kimlikler yerine akışkan, yoruma açık deneyimlere davet eder. Bu süreçte dönüşüm ve gerçeklik kavramlarını merkeze alarak, görsel ve düşünsel gerilim alanları kurmaya çalışır.

2022 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Öğrenci Bienali’ne katılan sanatçı, 2024’te Suns Art Studio’da gerçekleşen Ayda Bir grup sergisinde yer aldı. Aynı yıl Paris’te 59 Rivoli sanat programına davet edildi. 2025 yılında ise Ayvalık’ta düzenlenen Degrowth Residency programına katılarak Galeri Su’da gerçekleşen grup sergisinde çalışmalarını sundu.

Çalışmalarına İstanbul, Kadıköy’deki atölyesinde devam etmektedir.

Elvan Asarkaya

1970 İzmir doğumlu Elvan Asarkaya, DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünü bitirdi. 2015–2020 yılları arasında İtalya’daki Accademia di Belle Arti FIDIA'da resim yüksek lisansını birincilikle tamamladı. Fesk tekniklerinde uzmanlaşarak restorasyon alanında, özellikle duvar resimleri üzerine projelerde çalışma fırsatı buldu. Web tasarım alanında kendi kurduğu şirketinde uzun yıllar çalıştı ve Kültür Üniversitesi'nde bir dönem grafik tasarım dersleri verdi.

Bugün Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nde yürüttüğü sanatta yeterlik çalışmasında, yapay zekâ ile çağdaş sanatın kesişiminde ortaya çıkan yeni yaratıcı süreçleri araştırmaktadır. Sanat pratiği, insanın varoluşsal arayışını, sezgi, teknoloji ve tarihsel bellek arasındaki diyalektik ilişki üzerinden inceler. Çalışmaları, Mezopotamya ve Anadolu coğrafyasının mitolojik hafızasından ve arketipsel imgelerinden beslenir. Sanatçı, uydu görüntüleriyle başlattığı üretim sürecinde, yapay zekâ ve artırılmış gerçeklik gibi dijital araçlarla, bu kadim belleğin güncel bir yorumunu oluşturur.

Sanatçı, Mana, Gaia Anlatıları ve Archenode adlı kişisel sergilerinde insan-makine etkileşimini, kolektif bilinç ve mitolojik hafızayla ilişkilendirerek sorgular. Bunun yanında Degrowth karma sergisi gibi grup sergilerinde yer almıştır. Alasiya adlı heykel çalışması KKTC Yakın Doğu Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen "Alasya'dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne" başlıklı görsel sanatlar yarışmasında birincilik alarak Kıbrıs Modern Sanatlar Müzesi koleksiyonuna kabul edilmiştir.